8 Temmuz 2010 Perşembe

Muhtar rüyama girerse

Bu da oldu ya, artık gam yemem. Şu mahalle sayfasını yaptığım günden beri adım ‘muhtar’a çıktı. Muhtar gelsin muhtar gitsin. Benim de hoşuma gitmiyor değil hani, inkar etmeyeyim. Her sayfa sonrasında kendimi, yeni mahalleleri bana oy vermeleri için bağlamış gibi hissediyorum. Kuracağım ‘Muhtarlar Federasyonu’ için sanki daha da güçleniyormuşum gibi geliyor. Böyle sanki bir süre sonra sokağa çıkınca herkes bana selam verecek, sorunlarını bana iletip muhtarlarını şikayet edecekmiş gibi hissediyorum….

Hissediyorum hissetmesine de, bu iş artık boyut değiştirdi. Muhtarlar sayfalarımdan çıkıp hatta beni beyaz atına alıp uzak diyarlara götürecek olan beyaz atlı prensime de çelme takıp rüyalarıma girmeye başladılar. Nasıl oldu bilmiyorum ama resmen kara bir kabusun içinde soluk soluğa uyandım. Çünkü rüyamda mahalle muhtarı ile olan randevumu unutmuştum.

Ben aslında hep randevusuna sadık bir insanımdır. Buluşma saatini veririm, o saatten önce mutlaka orda olurum. Ben mahalle sayfalarını saat 10:00’da yaparım genelde. Yine bu muhtara da saat 10:00’a randevu vermişim. Artık nasıl bir strese girmişsem, rüyamda utmuşum muhtarla buluşacağımı.

Rüyamda neredeyim bilmiyorum. Dışarıda deli gibi yağmur yağıyor ama göz gözü görmüyor. Babamın arabasındayız bir yere gidiyoruz. Nedense o beni gezdiriyor. Saat olmuş iki. Ve ben birden muhtarla olan randevumu hatırlıyorum. Hemen telefonla arıyorum, bana bir sitem bir sitem anlatamam. Yerin dibine giriyorum resmen o telefonda konuşurken. “Tamam muhtarım siz merak etmeyin ben gelip halledeceğim, fotoğrafları da yarın çekerim” diyorum ama bir taraftan da nasıl yetiştireceğim korkusu yaşıyorum. Gidince ne çeksem ne yapsam diye düşünürken de uyanıyorum kabusumdan.

Hayır işin garibi ben birazdan muhtarla randevuma gideceğim. Neden bu buluşma öncesi böyle bir rüya gördüm onu da anlamıyorum. Ne diyelim, hayırlara vesile olsun…